Mostar sonrasında Hırvatistan sınırına doğru ilerliyoruz. Ama harikulade doğa manzaraları arasında bize Osmanlıyı hatırlatacak bir köy çıkıyor karşımıza. Değişmeyen her yönüyle tam bir anadolu köyü Poçitel. Dik rampayı tırmanarak Ali Paşa camisine tırmanıyoruz. Osmanlı köylerde bile estetik açıdan çok zarif camiler ve yapılar oluşturmuş. Poçitel kalesine tırmanmak için çok vakit yok. Ama görüntüsü ve hatırlattığı eski zamanlar bize yetiyor. Neretva nehri sakin ve huzur veren bir dinginlikle akıyor. Allah insanların huzuru için ne güzellikler yaratmış. Ancak doğayı betonlaştıran insanoğlu yaratıcısına en büyük kötülüğü yapıyor. Balkanlarda genel olarak çirkin bir betonlaşmaya pek rastlamıyoruz. evlerin balkonları çok özenli, hayran kalıyoruz. Teknolojik kabalığa mağlup olmamış zarif bir saksı çiçeği süslemeciliği dikkatimizi çekiyor. Balkanlara balkon süslemeciliğindeki zerafetlerinden dolayı tam puan veriyorum.